Aksarayda büyük yolsuzluk iddiası: Değeri 55 milyon TL olan şirket, 15 bin lira kirayla AKPlilere verildi

CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, TMSF tarafından el konulan bir şirketin, piyasa değeri 55 Milyon TL olduğunu söylediği işletmesinin bir başka şirkete aylık 15 bin 899 TL’ye kiralandığını, kira bedelinin üç yıl boyunca artırılmadığını anlattı.

Aksarayda büyük yolsuzluk iddiası: Değeri 55 milyon TL olan şirket, 15 bin lira kirayla AKPlilere verildi
02 Ağustos 2022 - 08:48

CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, bugün bir otelde, partisinin il yöneticileri ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Ertürk, TMSF tarafından el konulan bir şirketin, piyasa değeri 55 Milyon TL olduğunu söylediği işletmesinin bir başka şirkete aylık 15 bin 899 TL’ye kiralandığını, kira bedelinin üç yıl boyunca artırılmadığını anlattı ve “Bu bedava olan kiranın da büyük kısmını ödememişler. 75 bin 372 lira bir borç söz konusu” dedi. Mallarına el konulan şirketin sahibinin beraat etmesinin ardından arazisini alamadığını belirten Ertürk, “Bir milletvekilinin kontrolündeki iki iş adamı dört aydır işgalci konumunda, vatandaşın malına tecavüzde bulunuyor.

Bir milletvekili, AK Parti eski Grup Başkanvekili İlknur hanımın kontrolündeki iki iş adamı, vatandaşın mahkeme kararıyla hak ettiği malına 121 gün boyunca tecavüz ediyor…

430 bin kişinin hakkının iki kişiye peşkeş çekilmesinden sadece CHP mi rahatsız Allah’ın aşkına?” diye konuştu.

Ertürk, şunları söyledi:

“BİR AİLENİN ÜÇ ŞİRKETİNE EL KONMUŞTU"

15 Temmuz’dan sonra bildiğiniz gibi birçok şirkete el kondu ve kayyumlar atandı. Daha sonra 2016 yılında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de tüm şirketleri TMSF eliyle atanan kayyumlar yönetti. Aksaray’da da bir ailenin üç şirketine el konmuştu.

Aksaray ili Yenikent Kasabası 1168 ve 1169 ayrıca 1163 parsellerde, toplam 3 parselde 612 dönüm arazi, ihale yapılmadan kiralanıyor, TMSF’nin atadığı kayyumlar eliyle. Sulu tarım yapılabilen, üzerinde sulama sistemi ve trafo enerjisi kurulu bir arazi.

Aylık 8 bin 750 TL KDV dahil, KDV hariç 7 bin 415 TL’ye bu arazi, kiralanıyor.

612 dönüm arazinin ekipmanlar hariç piyasa değeri yaklaşık 25 milyon TL. 25 milyon liralık bir arazinin aylık kirası 7 bin 415 TL.

Yine diğer sözleşmede bu da Yenikent kasabasında 1327, 1330, 3299 ve 1328 nolu 4 parselin, 247 dönüm arazisi var. 400 büyükbaş havyan barındıran 5 bin metrelik çiftliği ve daha neleri var.

Ekipmanlarıyla yaklaşık 20 Milyon değerinde bir çiftlik, 8.3 milyon değerinde de bir arazi var. Buranın da piyasa değeri yaklaşık 28-30 milyon TL. Bunun kirası ise 8 bin 474 TL KDV hariç fiyatı.

Gördüğünüz gibi 859 dönüm bir arazi, 10 milyonda fazla ekipman, 400 büyükbaş havyanın barınabileceği besi çiftliği yaklaşık piyasa değeri 55 milyon TL olan bir işletmenin aylık iki sözleşmede de toplam kirası 15 bin 889 TL. Kafeler Caddesi’nde 150 metrekare bir dükkânın kirasının aylık 30-35 bin olduğunu söylersek bu ballı kıyağın nasıl olduğunu hepiniz anlamışsınızdır.

Peki kiralayan ballı börekli kiracı kim? Bu kadar cazip, avantajlı ve bedavaya getirecek bu araziyi kim kiralamış.

Tolgahan Mühendislik. Tolgahan Mühendisliğe, baktık. Sicil kaydında, imza sorumlusu olarak eski AK Parti İl yöneticisi Alparslan Öztürk. Aynı kardeşler burada da karşımız çıkıyor. Bu arkadaşlar bir çiftlik ihalesine giremez mi? Tabi ki girebilir. Değerini, bedelini kamuyu zarara uğratmayacak şekilde her Türk vatandaşının en doğal hakkıdır.

"ADRESE TESLİM BİR SÖZLEŞME YAPILMIŞ"

Peki her şey usulüne uygun yapılmış mı? Bir teklif ya da ihale usulü değil, adrese teslim bir sözleşme yapılmış. Tolgahan Mühendislik davet edilmiş ve bu kiralama yöntemi buna yapılmış.

Her iki sözleşmede de Tolgahan Mühendislik, taahhütte bulunuyor. ‘Bu ihaleye karşılık ben Eşmekaya’da 337 ada 4 nolu parseldeki arazimi ipotek vereceğim’ diyor. Bu, sözleşmenin bir koşuludur. Aradan geçiyor 3 buçuk yıl.

Ama maalesef hala bu ipotek vermeyi taahhüt ettiği araziyi ipotek vermiyor.

TMSF’nin kayyumunda hukukçular var. Hukukçu kayyum üyeleri, kayyum heyeti; sözleşmenin bir şartı yerine gelmediği zaman o sözleşmenin fesih olacağını bilmeyecek kadar hukuk yoksunu musunuz? Yoksa kiracının nüfuzu sizi bu sözleşmeyi feshetmekten alı mı koydu?

Kamuoyu bu sorunun cevabını bekliyor kayyum heyeti bu sorunun cevabını vermek zorunda.

Sözleşmede deniliyor ki, her yıl kira artışı Üretici Fiyat Endeksi’nde (ÜFE) olacak diyor. 3 yıl boyunca kira artışı da yapılmıyor, pandemi gerekçesiyle. Esnaf kan ağladı, kan. Kirasını ödeyemedi, Bağ-Kur’unu ödeyemedi, faturasını ödeyemedi. Bu esnafa sağlamadığınız avantajı iki ballı börekli kardeşe sağlıyorsunuz.

Aslında bunları boşuna konuşuyoruz. Adamlar taahhüt ettiği kiranın da bir kısmını ödememişler. Bu bedava olan kiranın da büyük kısmını ödememişler.

75 bin 372 lira bir borç söz konusu.

Kiracı bu iki arazi için 190 bin lira taahhüt ediyor, kira ödeyecek bunun zaten 115 bin lirasını devletten mazot ve gübre desteği olarak alıyor. Ne kalıyor geriye? 75 bin gibi bir rakam kalıyor. Yani 75 bin lira para çıkacak senede cebinden ve böyle bir araziye sahip olacak.

75 bin TL ne demek biliyor musunuz? Bir memur çocuğunun üniversiteyi kazanıp İstanbul’da 15-20 metrekare yurt odasına ödediği para. 55 milyon değerindeki bir arazi böyle komik bir rakama kiralanıyor.

Sözleşmeye ek protokol ile bir madde ekleniyor. Deniliyor ki bu araziler bu çiftlik satışa çıkartıldığı zaman öncelik satın alma hakkı Tolgahan Hayvancılık şirketine aittir diyor. Satıştaki öncelik hakkının Tolgahan Hayvancılık’a tanınmasından sonra kayyum heyeti mahkemeye yazı yazıyor.

Burayı satışa çıkartacağız diyor mahkeme cevap yazıyor ‘kardeşim sen emanetçisin, yargı süreci tamamlanmadan sen bunu nasıl satışa çıkartırsın.’ Mahkeme satışa izin vermiyor. Defalarca kez yazılıyor mahkemeye mahkeme bu satışa izin vermedikten sonra Ali Cengiz oyunu da işte bu aşamadan sonra başlıyor.

"SÜLÜN OSMAN MEZARINDA TERS DÖNÜYORDUR"

Bu kayyumlar birden çok şirket yönetiyor. Kiralanan şirket, icra yoluyla satışa gidiyor. Bu şirketi nasıl icraya vereceksin? Kayyum heyeti yönettiği başka bir şirketten Yavuzlar’a borç veriyor.

Gene kendi yönettiği Yavuzlar şirketi bu borcu o firmaya ödemiyor. Daha sonra Yavuzlar şirketine aynı kişi icra takibi başlatıyor.

Yani herhalde Bunu duysa Sülün Osman mezarında ters dönüyordur, şeytan kafasını taşlara vuruyordur; bu nasıl benim aklıma gelmedi diye.

Bu işlemlerin tamamını bir hukukçu Ankara 2 No’lu baroya kayıtlı bir hukukçu yapıyor.

Bu bir hukuk skandalıdır.

Bu avukat hakkında bu kayyum avukatı hakkında derhal soruşturma başlatılmalı avukatlık lisansı hiç zaman kaybedilmeden iptal edilmelidir.

Düşünün ben kendime borç veriyorum, ödemiyorum icraya veriyorum, hep aynı şey. Bu hiç aklınıza gelir mi ve bu yolla bu arazinin Tolgahan Hayvancılık’a satış yoluna gidiliyor.

Daha sonra, tam bu aşamada; mahkemeden bir karar çıkıyor.

Yargı süreci kesinleşiyor; bu malları kayyuma devredilen şirket, vatandaş beraat ediyor, suçsuz bulunuyor.

Mahkeme kararı ile tüm yargı süreçleri kesinleştikten sonra mahkeme diyor ki bu arkadaşlarımızın örgütle bir bağı yok mal varlıklarının iadesine, diye mahkeme kararı çıkıyor.

"BİR MİLLETVEKİLİNİN KONTROLÜNDEKİ İKİ İŞ ADAMI"

Peki bundan sonra ne oluyor? Hepimizi hayretlere düşüren bir işgal başlıyor. 30 Mart’taki mahkeme kararından sonra mahkeme heyeti, sözleşmenin bir tanesindeki çiftliği iade ediyor.

Ama 610 dönüm araziyi teslim etmiyor. Bir milletvekilinin kontrolündeki iki iş adamı arkadaşımız dört aydır, 121 gündür işgalci konumunda, vatandaşın malına tecavüzde bulunuyor.

Bir milletvekili, AK Parti eski Grup Başkanvekili İlknur hanımın kontrolündeki iki iş adamı, vatandaşın malına mahkeme kararıyla hak ettiği malına 121 gün boyunca tecavüz ediyor işgalci konumunda. Vatandaş gidip oradan sulama borusunu alıyor jandarma alamazsın diyor ‘Ya benim malım, suç işliyorsam tutanağını tut’ diyor vatandaş. Jandarma ‘Biz tutanak tutamayız ama alamazsın kardeşim’, ‘niye alamam’ diyor vatandaş. İlknur hanım, ihtirasınız yüzünden devletin masum askerine jandarmasına suç işletiyorsunuz suç. Yazık günahtır devletin masum askerine suç işletiyorsunuz.

Daha sonra şirket, araziyi teslim alamıyor. Ama çiftliğin olduğu o 247 dönümlük araziyi teslim alıyor altından. Sonra, ‘ben’ diyor, ‘size bu çiftliği şöyle teslim ederim, bilirkişi rapor hazırlasın, benim kaybımı engellesin.’ Bu bilirkişi raporlarında Tolgahan Hayvancılığın bu 3 yılda şirketin mallarına 2 milyon 314 bin 954 TL 33 kuruş tahribat verdiği, bilirkişi raporunda belgeliyor. Bu şirket tabii ki bunlara gidip yarın dava açacak kim ödeyecek o parayı? TMSF ödeyecek. Kimin parasıyla? Bu salonda bulunan ve bulunmayan 85 milyon vatandaşın cebinden. Be allahsızlar, be vicdansızlar vurgunu yapan siz rantı sağlayan siz kazancı sağlayan siz tahribatınızı da bu milletin gariban insanları ödeyecek.

Biz bu konuda defalarda kez gündem oluşturduk.

Şehir soyuluyor, yağmalanıyor. Yaşadığımız bu güzide şehir yağmalanıyor.

430 bin kişinin hakkının iki kişiye peşkeş çekilmesinden sadece Cumhuriyet Halk Partisi mi rahatsız Allah’ın aşkına?

Sadece Ali Abbas Ertürk’ün sorunu mu bu arkadaşlar?

Bu şehrin sorunu değil mi? Hepimizin çocuğunun torunun geleceğini çalmıyor mu bu vicdansızlar?

Son günlerde bu kayyumlarla ilgili Nurettin Canikli olayını izliyorsunuz. Oradaki kayyum Necmi Aydın, Aksaray’daki şirketlerin de kayyumu. Bu olay bize şunu gösteriyor: Nurettin Canikli, İlknur İnceöz; bir tane, üç tane, beş tane değil arkadaşlar. Her şehirde onlarca, yüzlerce Nurettin Canikli, İlknur İnceöz geleceğimizi çalmaya devam ediyor.”

“MALIMI VERMİYORLAR”

CHP Aksaray İl Başkanı Ertürk, daha sonra kayyuma devredilen ancak daha sonra sahibinin beraat ettiği çiftliği ziyaret etti. Yavuzlar Şirketi’nin sahibi mağdur vatandaş Fetullah Yavuz, şunları söyledi:

“Yani biz birçok kurum kuruluşa başvurduk. Ama hiç kimse bize gerçekten başkanımız gibi ilgi göstermedi. Biz gerçekten çok büyük bir mağduriyet yaşadık ve hala yaşamaya devam ediyoruz. Çünkü bizim bu işletmemize kayyum atandığında burada 370 tane büyükbaş hayvan bulunmaktaydı. Bu hayvanların hepsi de yurtdışından gelmiş, ithal hayvanlardı. Benim banka hesaplarımda 2016 yılında 1 milyon TL’ye yakın nakit param vardı. Şimdi işletmemi teslim aldığımda bir tane dahi hayvanım yoktu. Banka hesaplarım boşaltılmıştı ve üstüne de 2-3 milyona yakın nakit borç bırakıldı. Bununla beraber bizim işletmelerimiz, tarlalarımız yok pahasına kiraya verildi. Biz mahkemeden beraat ettik. Beraatlerimiz kesinleşti ama biz hala işgalci konumundaki kişilerden tarlalarımızı alamıyoruz.”


YORUMLAR

  • 0 Yorum