Hürriyet'ten çıkarılan gazeteciler Bakırköy Adliyesi önünde 'Adalet istiyoruz' dedi

Sendikalı oldukları için Demirören Grubu tarafından işten çıkarılan Hürriyet çalışanları bugün bir kez daha Bakırköy Adliyesi önünde “Adalet istiyoruz" dedi.

Hürriyet'ten çıkarılan gazeteciler Bakırköy Adliyesi önünde 'Adalet istiyoruz' dedi
27 Eylül 2021 - 22:50

 

Demirören Grubu, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi 45 Hürriyet gazetesi çalışanın işine ‘işletimsel nedenler’ gerekçesiyle son vermişti.

 
 

Dönemin Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar ve diğer yayınla ilgili yöneticilerinin hiçbirinin haberi olmadan, gizli yürütülen ‘operasyon’la, TGS’nin Hürriyet’i temsil yetkisinin önü kesildi. İşten çıkarmaların ilk gününde Munyar önce mail, daha sonra noter belgesiyle genel yayın yönetmenliğinden istifa etti.

İçlerinde yazı işleri, haber araştırma müdürleri, editörler, muhabirler, insan kaynakları çalışanlarının da bulunduğu 45 kişinin hakları ve sendikal tazminatları için TGS ile birlikte Demirören Gurubu’na alacak ve işe iade davaları açılmıştı.

‘Likitgaz’daki müdür, Hürriyet’te nasıl şoför oldu

Alacak davasının bugünkü duruşmasından önce Bakırköy Adliyesi önünde toplanan eski Hürriyet çalışanları “Paramız pul oldu. Adalet hemen şimdi” diye pankart açtı.

 

TGS Başkanı Gökhan Durmuş, konuşmasında şunları kaydetti: “Anayasal bir hak olan sendikalaşma hakkı, işten atılma gerekçesi yapılıyor ama anayasayı korumakla yükümlü olan kurumlar sadece seyrediyor. Patronların yasaları çiğnemesine seyirci kalanlar bu adaletsizliğin ortağıdır.”

45 çalışanın gazeteden çıkarılmasından sonra yaklaşık 200 kişinin işe alındığını belirten Durmuş, amacın ‘TGS’nin yetki almasını önlemek olduğunu’ söyledi.

Bu kişilerin aslında grubun başka şirketlerinde çalışan kişiler olduğunu ancak aynı zamanda Hürriyet’te çalışıyor gibi gösterildiğini’ öne süren Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela Likitgaz’da makina mühendisi ve bölge müdürü olarak 19 bin TL maaş alan kişi, Hürriyet matbaasında asgari ücretle çalışan kamyon şoförü olarak gösterildi. Mesela Demirören’de genel müdür yardımcısı ve insan kaynakları grup başkanı olarak 22 bin lira ücret alan kişi hem Bağcılar hem de İzmir matbaalarında asgari ücretle çalışan uzman gösterildi.

 

Denizli’de Demirören’de muhasebeci olarak çalışan bir kişi İzmir matbaasında asgari ücretle çalışan şoför olarak gösterildi.

Kayseri’de LPG tüp dağıtıcısı olarak çalışan üç kişi Ankara matbaasında uzman olarak gösterildi.

İstanbul’da tüp dağıtan 36 kişi aynı zamanda matbaada uzman olarak çalışan gösterildi.

Bu kişilerin ortak noktası nedir biliyor musunuz? Yaptıkları her işte tam zamanlı olarak çalışıyor olmaları. O kadar yetenekliler ki hem insan kaynakları müdürlüğü yapıyor hem de İstanbul ve İzmir matbaalarında çalışabiliyor aynı anda! Fedakar ve cefakar bölge müdürümüz aynı anda kamyon şoförlüğü de yapıyor.”

Bakanlıklar seyrediyor

‘Bunlar ve başka pek çok belgenin mahkeme dosyalarında yer aldığını’ vurgulayan Durmuş, şunları aktardı: “Bu kadar açık, bu kadar aleni olarak yapılan bu usulsüzlükler konusunda Çalışma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı sadece seyrediyor. Sendikamızın yetkisi gasp ediliyor, seyrediyorlar.

45 arkadaş işten atılıyor, seyrediyorlar. Toplam 505 yıllık emeklerinin iki yıldır gasp ediliyor, seyrediyorlar. Adalet istiyoruz. Sadece adalet. Normal koşullarda işe iade davaları 6 ayda kararı bağlanırdı.

Patronları kollayan değil; emekçinin alın terini koruyacak adalet. Hakkımız olanı istiyoruz.”

Bugün görülen alacak davası duruşmasında, Hürriyet’in son tanığı dinlendi ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verildi. Tüm davalar için aralık ayına duruşma günü verildi.


YORUMLAR

  • 0 Yorum