Yargıtay Büyükada davasını esastan bozdu

Yargıtay, ilamında, Büyükada davasında verilen mahkumiyet kararlarının kanuna aykırı olduğunu ifade etti: “Dosyada her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmuyor, beraata karar verilmesi gerekirdi."

Yargıtay Büyükada davasını esastan bozdu
22 Kasım 2022 - 14:37

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Büyükada davasına ilişkin temyiz başvurularıyla ilgili kararını 17 Ekim 2022’de verdi.

Yargıtay, Taner Kılıç ile ilgili “örgüt üyeliği” suçlamasıyla verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasını “eksik araştırma” nedeniyle, diğer sanıklar Günal Kuşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkındaki mahkumiyeti de “kanuna aykırılık” nedeniyle bozdu.

Dosya, yeniden yargılama yapılması için ilk derece mahkemesi olan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilecek.

  • İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, “Büyükada davası”nın 3 Temmuz 2020’de görülen karar duruşmasında Uluslararası Af Örgütü eski Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç'a "terör örgütü üyeliği" iddiasıyla 6 yıl 3 ay, Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran'a "terör örgütüne yardım" iddiasıyla 1 yıl 13 ay hapis cezası, Nalan Erkem, İlknur Üstün, Ali Gharavi, Peter Steudtner, Veli Acu, Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli hakkında beraat kararı vermişti.

“ByLock tespit raporu” istendi

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Taner Kılıç’ın mahkumiyetiyle ilgili temyiz incelemesinde şu kararı verdi:

“ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip,

UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa bu beyan yahut ifadeler CMK’nın 217/1. Maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafilerine okunarak diyecekleri sorulup, gerekirse beyan yahut ifade sahiplerinin tanık sıfatıyla bilgisine başvurulduktan sonra hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması…”

Yargıtay: Delil yok, beraat etmelilerdi

Diğer sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde de şu karara varıldı:

“Dosya kapsamına göre; sanıkların savunmalarının aksine örgütsel amaçla sanıklar İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerine, sanık Günal Kurşun'un FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım ettiklerine dair dosyada her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken;

Delillerin takdirinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine yönelik hükümler kurulması Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.”

Büyükada hak savunucuları davası

İstanbul Büyükada'da "insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği" konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz'da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı.

18 Temmuz'da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklandı.

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz'da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı.

Hazırlanan iddianameye Haziran 2017'den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da "şüpheli" olarak eklendi.

Cumhuriyet savcısı Can Tuncay'ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler "FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C" olarak sıralandı.

TIKLAYIN - Büyükada İddianamesinde Hangi "Deliller" Yer Aldı?

Hak savunucuları, 25 Ekim 2017'de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı.

Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi.

TIKLAYIN - Sekiz Hak Savunucusu Hakkında Tahliye Kararı

Taner Kılıç hakkında 15 Ağustos 2018 günü tahliye kararı verildi. 

Son duruşması 19 Şubat 2020'de görülen Büyükada davası, savunmalara devam edilmesi için 3 Nisan 2020'ye bırakılmış, ancak koronavirüs salgını nedeniyle davanın karar duruşması 3 Temmuz 2020'ye ertelenmişti.

3 Temmuz'daki son duruşmada, Taner Kılıç'a 6 yıl 3 ay, Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran'a 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum